23 Mayıs 2010 Pazar

Nerede o güzel topçular ?

Herkesin dilinden dökülen aynı kelimeler. Özellikle belli bir yaşında üzerinde olanlardan.

Futbol eskisi kadar güzel değil artık.


Ne oyun olarak ne de ifade ettikleri açısından.
Futbol artık öyle bir noktada ki, hatanın tolere edilmediği, fizik gücün ve dayanıklılığın her şeyden muteber olduğu. Eskiden olsa şimdi topçuyum diye geçinenlerin çoğu kazma damgası yer güreş yapması için teşvik edilirdi. Haliyle jimnastikçi estetiğindeki oyuncuları izlemekle güreşçileri izlemek arasında keyif açısından fark var.


Bunda da en büyük etken dillere pelesenk olan “endüstriyel futbol” sandırım.
Futbol ticarileşmeye başladığından itibaren mağlubiyetin, hoşgörünün, işin keyif kısmının göz ardı edildiği, vahşice bir kazanma hırsının pohpohlandığı ve bu yolda her şeyin mübah görüldüğü bir süreç başladı.


Bu sebepten ne çalımlar atan bir çıktım mı 8 rakibi ipe dizen oyuncular , ne de kurtarışlarından sonra kendi tarzlarına göre yerde şovlarını yapan kaleciler var artık. Zaten kural olarak da mümkün değil kalecinin topu elinden çıkarması için gerekli süre bile belli.
her şeyin standart olduğu ortamda topçuların da standart olması kaçınılmaz zira.
Artık lakabı olan futbolcular bile yok, veya çok azlar, futbolcuların soy isimleri ile dillendirildiği günlerdeyiz.

Lüzumsuz olsa dahi, göz zevkini okşayan çalımlar bilek hareketlerinin özlemiyle kendimize sanal kahramanlar yaratmaya, suni başarı hikayeleri uydurmaya çalışıyoruz. Veya önümüze dayatılan hikayelere inanmaya telkin ediyoruz kendimizi. Bilinçaltımızda yer alan veya özlem duyduğumuz geçmişteki futbolun hakikaten bir oyun olduğu günlere atfen.

Vefa’nın büyük topçusu Galip Haktanır bu durumu çok güzel bir cümleyle özetlemişti katıldığı bir TV programında :

İyi oyuncular var ama “güzel” oyuncular yok artık.

Güzel topçulara özlemle …

1 yorum:

Enver dedi ki...

Senin gibi güzel adamlar da kalmadı artık pek Ufukcum.